SÜPERMAN
Genç olsun,yetişkin olsun,herkesin çocukluklarında kahramanları vardı, herkes bilir, “Süpermen” uçabilen özel bir insandı.
Süpermen’e herkes hayrandı. Yani öyle bir insan ki, uçabiliyor ve her şeyi yapabiliyordu, her ne kadar arada yenilecek gibi olsa da , hep yeniyordu.
Süpermen’i izleyerek büyüdü pek çoğumuz, her birimiz ayrı, ayrı yerlerdeydik, ama hepimizin ortak kahramanı Süpermen di. Onun gibi olmayı, uçmayı hayal ediyorduk.
Her birimiz ayrı, ayrı süpermen oluyorduk.
Süpermen erkekti, kızların uçmayı hayal etmesi olanaksızdı. Onlar en fazla başlarına bir kötülük geldiğinde, kahramanları gelir, onları kurtarır hayali ile yaşamışlardır. Kızlar en alasından bir süpermen sevgili hayal edebilirdi.
Erkeklerse, her biri, bir başka süpermen oluyordu. Süpermenden çok etkilenen bir mahalle arkadaşım vardı, filmden o kadar çok etkilenmişti ki, yüksek bir kayanın üzerine çıkıp, gerçekten uçabileceğini zannettiği için, uçarcasın fırlamıştı, öyle bir uçmak ki, yerlere serildiğinde,Her yeri yara bere içinde kalmıştı, ağlıyordu sızlanarak.Doğrusu kendisi uçamayacağını anlayınca, yüzü gözü kan revan içinde “ben uçamıyorum” demişti büyük bir acı içinde ağlayarak... bende, aslında biz erkeklerinde kızlar gibi uçamayacağımıza şahit olmuştum.
Arkadaşımın bu deneme yanılma yöntemi ile bir gerçeği keşfetmiştik. Arkadaşımın bütün hayalleri yıkılmıştı ve kan revan içinde kalması da cabası. Beni de derin bir düşünce almıştı ya biz süpermen olmaya elverişli değildik, yada kostümümüz olmadığı içindi, çünkü süpermenin biliyoruz ki mavi renkte ve kırmızı pelerinli bir kostümü vardı, Bu düşünceyi arkadaşımla paylaştım, oda bana katıldı. O ağlamaktan vazgeçti yeni bir heyecan geldi, kostüm lazımdı uçabilmek için, onu bulursak uçarız diye hayal ediyorduk...
Zor şartlar altında, ana-babayı sıkıştıra sıkıştıra bir kostüm almıştık kapitalist sistemin sermayesine sermaye katarak, ana-babalarımızın kıt bütçelerinden...
Sonuç yine hüsrandı, bu sefer beraber ağladık uçamıyorduk...
Yüksek bir kaya olmasa da, pek çoğumuz en azından kendi yatağımızda, zıplayarak uçma denemeleri yapmışızdır ve aynı hüsran sonuç; içten içe yaralamıştır hepimizi.
Aynı zamanın, toplumun, birer üyesi olarak, bizlere sunulan örnek kahraman, bir anda bütün hayallerimizi yıkmıştır. “süpermen” uçabilen ideal insan, mutluluğun kaynağı...:-)
Ve her birimiz ayrı, ayrı, acı bir yenilgiyi daha çok, erkenden yaşamıştık.
Süpermen, her birimizi ayrı, ayrı, Aynı yerimizden, KALBİMİZDEN, BEYNİMİZDEN vurup, “çocuk psikolojimizi tek hamlede mat etmişti...
Tek hamlede, süpermen tarafından mat edilmenin, dayanılmaz sonuçlarıyla boğuşan bizler, çocuklarımızın da tıpkı bizlerin çocukluğunda yaşadığı gibi, KALPLERİNDEN VE BEYİNLERİNDEN vurulmalarına müsaade etmemeliyiz.
Bunu nasıl yapacağımız açık seçik ortadadır. (Eğitim/gelişim çağındaki çocuğa gerçek dışı, imkansız, hayali kahramanlara meydan vermememiz gerekiyor...